Türkiye’de çok
kullanılan bir sözdür: “İngilizce’yi Anlıyorum ama konuşamıyorum”. Bu cümlenin
nedeni üzerine gerçekten düşündüm ve kendimce bir nedene ulaştım. Bu nedenlerden
bazıları:
1. Öğretmenlerin dersleri Türkçe anlatması
2. Öğretmenin dersi İngilizce anlatması fakat öğrencilere yeteri kadar
konuşma fırsatı vermemesi
3. Bu iki durumun olmaması durumunda da öğrencilerin yeteri kadar pratik
yapma imkanı bulamaması
4. Konuşma sürecinde öğrencinin özgüvenini yitirmesi
Tabii teşhisleri
bulunca tedavi daha kolay oluyor.
Bazı kaynaklar
öğretmenin derste öğrenciden daha fazla İngilizce konuşmasını, bunun öğrenciye
örnek teşkil edeceğini ve konuşma sürecinin hızlanacağını söyler. Bir bakıma bu
konuya katılıyorum ama bunun arasını bulmak gerekir. Türkiye’de öğretmenler İngilizce
dersini ya Türkçe anlatırlar. Aslında buna İngilizce dersi demek bile yanlıştır
ya… ya da öğrenciyi dile boğarlar ve öğrenciler yabancı dilin kesinlikle
öğrenilmesi imkansız bir şey olduğunu düşünürler.
Burada yapılması
gereken tek şey aslında egolardan sıyrılıp seviyeye inmek “baby steps”
dediğimiz adımlarla öğrenciye başarı hissi vererek ısıyı arttırmak olacaktır. Klasik
de olsa kendini tanıtma aktiviteleriyle başlayıp, daha sonra öğretilen her yapıda
mutlaka her öğrencinin üç dört cümle kurmasına fırsat verilmelidir.
Son olarak da en
hassas noktalardan birisi olan hata düzeltme durumu var. Bazı kaynaklar
hataların düzeltilmemesi gerektiğini söylese de ben buna katılmıyorum. Kullandığımız
dile dikkat ettikten sonra hata düzeltmede sıkıntı yok ama ne olursa olsun bu düzeltmeler
konuşmanın sonunda yapılmalıdır. Öğrenci her hata yaptığında sözü kesilip
düzeltildiğinde yaşayacaklarını tahmin etmek çok da zor değil…
Önerileriniz için
mutlaka yazın thsncl@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder