Beni etkileyen yazarlardan birisi de “Dorian
Gray’in Portresi” adlı eseriyle Oscar Wilde. Tesadüf ki o da İrlandalı. O da
hiciv üstatlarından…
Dorian Gray’in portresini liseden
mezun olduktan sonra okudum ve çok etkilendim. İnsanın yüzü güzelleştikçe
içinin kötüleşmesi konusu ve kullanılan dil harikaydı. Kalan dış güzelliği
yanında iç dünyasının çirkinleşmesi bir resimde canlandırılır. Kitaptaki karakter
şunu ifade etmiştir. "Keyif ise her şeyi tattım. Mutluluk ise asla."
Wikipedia’da bu eser hakkında şunlar
yazmaktadır:
“Romanın kahramanı Dorian Gray
çok yakışıklı genç bir adamdır. Dorian'ın hayranı olan ressam Basil Hallward,
onun güzelliğinden çok etkilenir ve sanatında yeni bir akım oluşturduğuna
inanır. Basil'in evinin bahçesinde, Dorian Basil'in arkadaşı Lord Henry Wotton
ile tanışır ve onun dünya görüşünden adeta büyülenir. Lord Henry, hayatta en
önemli değerlerin zevk ve güzellik olduğunu düşünür ve Hazcılık
üzerine kurulu bu düşüncelerini Dorian'a anlatır. Dorian bunun üstüne
güzelliğini bir gün yitireceğini fark eder ve ağlayarak onun yerine Basil'in
çizdiği resminin yaşlanmasını ne kadar çok istediğini dile getirir. Dorian'ın
bu dileği gerçekleşir. Portresi işlediği her günahın izini taşımak üzere
işaretlenir ve bu günahların her biri portresinde kusur veya yaşlanma belirtisi
olarak yer alır. Dorian sansasyonlarla dolu bir hayat yaşar ama bir türlü
yaşlanmaz. Kitapta ayrıca eşcinsel öğelere yer verilmiştir ve bu konuda büyük
eleştiriler almıştır ancak döneme bakıldığında bu konuda bir devrim yapıldığını
söylemek zor olmaz çünkü bu konuda yalın bir dil kullanılmıştır ve gayet
açıktır. Ancak bu popularitesini daha da arttırmıştır ki yazarın klasik olarak
sayılan tek romanıdır. Kitap, gotik korku fantezi türünde olup, Faust
Efsanesi'ni andıran öğeler içermektedir.Faust daha çok bilmek adına ruhunu
şeytana satarken, Dorian haz ve ölümsüz güzellik için şeytana ruhunu satar.”
Kitapta eşcinsel unsurlar vardır ve
zaten Oscar Wilde’da bu yüzden oldukça eleştiri almıştır.
Aslında insanların başta facebook’ta yaptığı paylaşımları görünce üzülüyorum. Mevlana gibi Oscar Wilde’da insanların birbirlerine yapmak istedikleri triplere alet oluyorlar ellerinde bile olmadan.
Aslında insanların başta facebook’ta yaptığı paylaşımları görünce üzülüyorum. Mevlana gibi Oscar Wilde’da insanların birbirlerine yapmak istedikleri triplere alet oluyorlar ellerinde bile olmadan.
Bu dış görünüş olayı sadece Dorian
Gray’de değil aynı zamanda Mutlu Prens’te de vardır. Mutlu Prens heykelindeki
tüm değerli taşları yardıma muhtaç kişilere verdikten sonra insanlar tarafından
heykel yıkılır…
Jonathan Swift ile ortak bir yanı
insanların çıkarcı ve bencil olmalarını eleştirmesi diyebilirim.
Jonathan Swift ile ortak bir noktaları
daha var o da ikisinin de eğitimlerini Oxford Üniversitesi’nde yapmalarıdır.
Oscar Wilde gerçekten okunası bir
yazar ama bir tavsiye; sakın trip ve kapris yaparken kullanmayın ayıp oluyor… :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder