19 Ocak 2014 Pazar

Oscar Wilde Üzerine


Beni etkileyen yazarlardan birisi de “Dorian Gray’in Portresi” adlı eseriyle Oscar Wilde. Tesadüf ki o da İrlandalı. O da hiciv üstatlarından…
 

Dorian Gray’in portresini liseden mezun olduktan sonra okudum ve çok etkilendim. İnsanın yüzü güzelleştikçe içinin kötüleşmesi konusu ve kullanılan dil harikaydı. Kalan dış güzelliği yanında iç dünyasının çirkinleşmesi bir resimde canlandırılır. Kitaptaki karakter şunu ifade etmiştir. "Keyif ise her şeyi tattım. Mutluluk ise asla."

Wikipedia’da bu eser hakkında şunlar yazmaktadır:

“Romanın kahramanı Dorian Gray çok yakışıklı genç bir adamdır. Dorian'ın hayranı olan ressam Basil Hallward, onun güzelliğinden çok etkilenir ve sanatında yeni bir akım oluşturduğuna inanır. Basil'in evinin bahçesinde, Dorian Basil'in arkadaşı Lord Henry Wotton ile tanışır ve onun dünya görüşünden adeta büyülenir. Lord Henry, hayatta en önemli değerlerin zevk ve güzellik olduğunu düşünür ve Hazcılık üzerine kurulu bu düşüncelerini Dorian'a anlatır. Dorian bunun üstüne güzelliğini bir gün yitireceğini fark eder ve ağlayarak onun yerine Basil'in çizdiği resminin yaşlanmasını ne kadar çok istediğini dile getirir. Dorian'ın bu dileği gerçekleşir. Portresi işlediği her günahın izini taşımak üzere işaretlenir ve bu günahların her biri portresinde kusur veya yaşlanma belirtisi olarak yer alır. Dorian sansasyonlarla dolu bir hayat yaşar ama bir türlü yaşlanmaz. Kitapta ayrıca eşcinsel öğelere yer verilmiştir ve bu konuda büyük eleştiriler almıştır ancak döneme bakıldığında bu konuda bir devrim yapıldığını söylemek zor olmaz çünkü bu konuda yalın bir dil kullanılmıştır ve gayet açıktır. Ancak bu popularitesini daha da arttırmıştır ki yazarın klasik olarak sayılan tek romanıdır. Kitap, gotik korku fantezi türünde olup, Faust Efsanesi'ni andıran öğeler içermektedir.Faust daha çok bilmek adına ruhunu şeytana satarken, Dorian haz ve ölümsüz güzellik için şeytana ruhunu satar.”
 


Kitapta eşcinsel unsurlar vardır ve zaten Oscar Wilde’da bu yüzden oldukça eleştiri almıştır.

Aslında insanların başta facebook’ta yaptığı paylaşımları görünce üzülüyorum. Mevlana gibi Oscar Wilde’da insanların birbirlerine yapmak istedikleri triplere alet oluyorlar ellerinde bile olmadan. 

Bu dış görünüş olayı sadece Dorian Gray’de değil aynı zamanda Mutlu Prens’te de vardır. Mutlu Prens heykelindeki tüm değerli taşları yardıma muhtaç kişilere verdikten sonra insanlar tarafından heykel yıkılır…

Jonathan Swift ile ortak bir yanı insanların çıkarcı ve bencil olmalarını eleştirmesi diyebilirim.

Jonathan Swift ile ortak bir noktaları daha var o da ikisinin de eğitimlerini Oxford Üniversitesi’nde yapmalarıdır.

Oscar Wilde gerçekten okunası bir yazar ama bir tavsiye; sakın trip ve kapris yaparken kullanmayın ayıp oluyor… :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder